التركية - الإنجليزية
تعريف birbirimizin في التركية الإنجليزية القاموس.
- each other's
- birbiri
- one another
Let's try to understand one another.
-Birbirimizi anlamaya çalışalım.
Alan Tate and I looked at one another for a while.
-Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık.
- birbiri
- each other
These two lines cut across each other at right angles.
-Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
Japan and China differ from each other in many ways.
-Japonya ve Çin, pek çok yönden birbirinden farklıdır.
- birbiri
- each other, one another
- birbiri
- {f} interconnected
Everything is interconnected.
-Her şey birbirine bağlıdır.
Tatoeba is really multilingual. All the languages are interconnected.
-Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف birbirimizin في التركية التركية القاموس.
- BiRBiRi
- Biri diğerinin yanı sıra
- BiRBiRi
- Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu: "O zaman on dört paşa, büyük, hudutsuz bir hayret içinde İzzet Paşa'nın, sonra da birbirlerinin yüzüne baktılar."- N. S. Örik
- birbiri
- Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu
المصطلحات ذات الصلة
birbirimizin
الواصلة
bir·bi·ri·mi·zinResimler
السابق
المفضلات