bir yerden

listen to the pronunciation of bir yerden
التركية - الإنجليزية
from somewhere
originating from somewhere, coming from some unknown place
bir yerden kaçmak
busted out
bir yerden hatırlıyor musun
Does it ring a bell
bir yer
anywhere

His daughter is eager to go with him anywhere. - Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.

Tom says he thinks he could live anywhere. - Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.

kaymak (bir yerden vb)
glide
bir yer
somewhere

I thought we were going to go somewhere. - Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.

He lives somewhere about here. - O, burada bir yerde yaşıyor.

ancak geçmek (dar bir yerden)
skin through
bir yer
nowhere

We're getting nowhere with these problems. - Bu sorunlarla bir yere varamıyoruz.

Tom was nowhere to be seen. - Tom görülecek bir yerde değildi.

dar bir yerden açıklığa çıkmak
debouch
bir yerden
المفضلات