Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

bir yer

listen to the pronunciation of bir yer
التركية - الإنجليزية
anywhere

Tom says he thinks he could live anywhere. - Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.

His daughter is eager to go with him anywhere. - Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.

somewhere

You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth. - Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.

I remember seeing you all somewhere. - Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.

nowhere

Tom was nowhere to be seen. - Tom görülecek bir yerde değildi.

Tom has got nowhere to go. - Tom'un gidecek bir yeri yok.

bir yer imine yeni metin ata
(Bilgisayar) assign new text to a bookmark
orakla bir defada biçilen yer
swath
(bir yer)den
from
Allahı çok, insanı az bir yer
a deserted place
bataklıkta sabit bir yer
hag
başını sokacak bir yer
a roof over one's head
bir madde ile dolu yer
plenum
bir şirketin veya firmanın merkezinin yer değiştirmesi
(Hukuk) transfer of the seat of a company or firm
gidecek güzel bir yer bulalım mı
Shall we find a nice place to go
ne kadar güzel bir yer
What a nice place
orakla bir defada biçilen yer
swathe
papaz bir kere pilav yer
(deyim) christmas come but once a year
yemek yiyecek güzel bir yer tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good place to eat
yolsuzluk (bir yer vb)
pathlessness
çok pahalı olmayan bir yer
Some place not too expensive
التركية - التركية

تعريف bir yer في التركية التركية القاموس.

bir yer zindan olmak
Yaşanmaz, huzursuz, rahatsız, zevk alınmaz duruma gelmek
bir yer, bir olaya sahne olmak
Bir yerde bir olay geçmek