bir yer

listen to the pronunciation of bir yer
التركية - الإنجليزية
anywhere

Tom says he thinks he could live anywhere. - Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.

Do you feel at home anywhere? - Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?

somewhere

I thought we were going to go somewhere. - Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.

I saw her somewhere two years ago. - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.

nowhere

Tom has nowhere to go. - Tom'un gidecek bir yeri yok.

We're getting nowhere with these problems. - Bu sorunlarla bir yere varamıyoruz.

bir yer imine yeni metin ata
(Bilgisayar) assign new text to a bookmark
orakla bir defada biçilen yer
swath
(bir yer)den
from
Allahı çok, insanı az bir yer
a deserted place
bataklıkta sabit bir yer
hag
başını sokacak bir yer
a roof over one's head
bir madde ile dolu yer
plenum
bir şirketin veya firmanın merkezinin yer değiştirmesi
(Hukuk) transfer of the seat of a company or firm
gidecek güzel bir yer bulalım mı
Shall we find a nice place to go
ne kadar güzel bir yer
What a nice place
orakla bir defada biçilen yer
swathe
papaz bir kere pilav yer
(deyim) christmas come but once a year
yemek yiyecek güzel bir yer tavsiye edebilir misiniz
Can you recommend a good place to eat
yolsuzluk (bir yer vb)
pathlessness
çok pahalı olmayan bir yer
Some place not too expensive
التركية - التركية

تعريف bir yer في التركية التركية القاموس.

bir yer zindan olmak
Yaşanmaz, huzursuz, rahatsız, zevk alınmaz duruma gelmek
bir yer, bir olaya sahne olmak
Bir yerde bir olay geçmek
bir yer
المفضلات