I would like to go to America one day.
- Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
Can you do it in one day?
- Onu bir günde yapabilir misin?
I want to go to America someday.
- Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
I couldn't say when exactly in my life it occurred to me that I would be a pilot someday.
- Bir gün pilot olma fikrinin hayatımda tam olarak ne zaman oluştuğunu söyleyemem.
Even the worthy Homer sometimes nods.
- Herkesin işi bir gün ters gidebilir.
I'd like to go to France sometime.
- Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.
To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin.
- Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır.
The Berbers have lived for thousands of years where others could not survive even one day.
- Berberler binlerce yıldır yaşıyor ve başkaları bir gün bile hayatta kalamadı.
I had rented it the day before.
- Ben onu bir gün önce kiralamıştım.
I met him the day before.
- Ben bir gün önce onunla tanıştım.
I'm going to do that sometime.
- Bunu birgün yapacağım.
Tom should do that sometime.
- Tom bunu birgün yapmalı.