bir de

listen to the pronunciation of bir de
التركية - الإنجليزية
moreover
also

To some degree I am also afraid of people, they have the power to destroy you. - Ben de bir dereceye kadar insanlardan korkuyorum, onların seni yok etme gücü var.

Many people also considered him a madman. - Birçok kişi ayrıca onun bir deli olduğunu düşünüyordu.

boot
and what is more

He is a great statesman, and what is more a great scholar. - O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.

and also
and what's more
in addition

In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay. - Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.

in addition to

In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay. - Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.

finally

Tom finally got a text from Mary. - Tom sonunda Mary'den bir ders kitabı aldı.

It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age. - Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.

besides

Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer. - Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.

likewise
an also
plus
in addition to, and also
on the top of it
on the side
on top of it
yea

I didn't even see you once last year. - Geçen yıl seni bir defa bile görmedim.

According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years. - İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.

item
by the same token
to boot
into the bargain
birde
burst

Tom burst out laughing. - Tom birden gülmeye başladı.

Tom burst out crying. - Tom birden ağlamaya başladı.

التركية - التركية

تعريف bir de في التركية التركية القاموس.

birde
Ağaç kurdu
bir de
المفضلات