She'll try it once more.
- O onu bir kez daha deneyecek.
Try doing it once more.
- Onu bir kez daha yapmayı dene.
France and Britain were at war once again.
- Fransa ve İngiltere bir kez daha savaştaydı.
Let's try once again.
- Bir kez daha deneyelim.
Please do that again.
- Lütfen onu bir daha yap.
Tom said that nothing like that would ever happen again.
- Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
Open your mouth one more time and I will beat you up!
- Ağzını bir kez daha açarsan seni pataklayacağım!
Read it one more time, please.
- Onu bir kez daha okuyun, lütfen.
I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
Let me buy you another one.
- Sana bir tane daha alayım.
Please take another one.
- Lütfen bir tane daha al.