My native language is a foreign language for someone else.
- Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
Tom is married to someone else now.
- Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
If a tree dies, plant another in its place.
- Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
One failure followed another.
- Bir başarısızlığı bir başkası izledi.
The famous author created another best-selling book.
- Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.
Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
- Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.