Tom Mary'ye dürbünü uzattı.
- Tom handed Mary the binoculars.
Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın.
- You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope.
Çıplak gözle hâlâ imkansız. Ona dürbünle bakabilirsin.
- It's still impossible with the naked eye. With binoculars you might be able to glimpse it....
Tom dürbünü bana uzattı.
- Tom handed me the binoculars.