The Earth is smoother than a billiard ball.
- Dünya bir bilardo topundan daha pürüzsüzdür.
Tom wants to play billiards.
- Tom bilardo oynamak istiyor.
Tom went over to the pool table.
- Tom bilardo masasına uzandı.
I don't know how to play pool.
- Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
I don't want you to play billiards.
- Bilardo oynamanı istemiyorum.
Tom and I often play billiards.
- Tom ve ben sıklıkla bilardo oynuyoruz.
He hit the ball with the bat.
- O, bilardo sopası ile topa vurdu.