Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
- In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
Pekin, Roma'dan daha büyüktür.
- Beijing is bigger than Rome.
Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
- In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
Pekin, Roma'dan daha büyüktür.
- Beijing is bigger than Rome.
Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
- In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
Büyük bir hataydı ki, o caydı.
- He broke his promise, which was a big mistake.
Bu, kendini daha fazla korumaya çalışırsan, sadece daha büyük hatalar yapacaksın anlamına gelir.
- This means that if you try to protect yourself too much, you will only make bigger mistakes.
O ceket sizin için çok fazla büyük.
- That jacket is way too big for you.
Tokyo çok büyük bir şehirdir.
- Tokyo is a very big city.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
İnekler kocaman ve uysal görünüyordu.
- The cows looked big and docile.
Tom Mary'nin sandvicinden kocaman bir lokma aldı.
- Tom took a big bite out of Mary's sandwich.
Cüsseli erkekler her zaman güçlü değildir.
- Big men are not always strong.
O, cüsseli, yavaş hareket eden bir adamdı.
- He was a big, slow-moving man.
Niçin o kadar mühim bir şeyi söylemek için beni uyandırdın? Şimdi, asla işime konsantre olamayacağım.
- Why did you wake me up to tell me something that big? Now, I'll never be able to concentrate on my work!
Torbayı yapmak için koca bir parça kağıt kullandı.
- He used a big piece of paper to make the bag.
Tom oldukça koca kafalıdır.
- Tom is quite big-headed.
Sami büyük bir şehre gitmek ve zengin ve de ünlü olmak istedi.
- Sami wanted to go to a big city and be rich and famous.
Mary'nin iri kahverengi gözleri var.
- Mary has big brown eyes.
Ken'in köpeği çok iri.
- Ken's dog is very big.
İnsanların kişisel bilgilerini almak ve satmak önemli bir sorun oluyor.
- The buying and selling of peoples' personal information is becoming a big issue.
Bu çok önemli bir konu.
- It's a very big deal.
Gosh, she is big!.
Kids should get help from big people if they want to use the kitchen.
Elephants are big animals, and they eat a lot.
That style is very big right now in Europe, especially among teenagers.
Walls are very popular these days.
- Walls are very big these days.
It's very popular these days.
- It's very big these days.
There were concerns about the ethics of big science.
What's so big about that? I do it all the time.
I tried to be the bigger person and just let it go, but I couldn't help myself.
Your eyes are bigger than your belly.
Your eyes are bigger than your stomach.
1. I can't eat all this. I'm afraid that my eyes were bigger than my stomach.
2. Try to take less food. Your eyes are bigger than your stomach at every meal.
... But the games on mobile are even bigger. ...
... And no matter how big it is, however, it is a pea shooter compared to an even bigger ...