التركية - الإنجليزية
تعريف biberli في التركية الإنجليزية القاموس.
- spicy
- peppery
- peppered
- peppered, peppery
- piquant
- hot
- biber
- {i} pepper
I don't like pepperoni pizza very much.
-Biberli pizzayı çok sevmem.
Add a little more pepper.
-Biraz daha biber ekle.
- biberli biftek
- (Gıda) pepper steak
- biberli biftek
- (Gıda) peppered steak
- biberli pizza
- (Gıda) pepperoni pizza
- biber
- chile
- biber
- peppers
She hates green peppers.
-O, yeşil biberlerden nefret ediyor.
I like green peppers very much.
-Yeşil biberi çok severim.
- biber
- chili
Taste the sauce to see if it needs more chili.
-Daha fazla kırmızı biber gerekip gerekmediğini görmek için sosun tadına bak.
This is the first time I've ever spread chili on bread.
-Şimdiye kadar ilk defa ekmeğe kırmızı biber sürüştürdüm.
- biber
- bite
- biber
- condiment
- biber
- paprika
Add one teaspoon of paprika.
-Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
- biber
- capsicum
- biber
- peppering
- biber
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: karabibergiller,biberiye) pepper
- biber
- pepper (ready to use as a condiment, e.g. dried red pepper flakes, ground black pepper)
- biber
- cayenne pepper, red pepper, chili pepper, chili
- biber
- black pepper
Tom thought Mary knew where to buy black pepper.
-Tom Mary'nin kara biberi nereden alacağını bildiğini düşündü.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف biberli في التركية التركية القاموس.
- İçine biber katılmış
- Acı
- (Osmanlı Dönemi) MÜFELFEL
- Biber
- isot
- Biber
- ısıot
- Biber
- ostot
- biber
- Dolması, turşusu, salçası yapılan bir bitki
- biber
- Bu bitkinin, tazeyken sebze olarak yenilen veya kurutulup hem yemek üzere hem de baharat olarak yararlanılan ürünü
- biber
- Patlıcangillerden, taze iken yeşil ve çoğu acı olan meyvesi sebze ve baharat olarak kullanılan ve çeşitli türleri bulunan bir bitki
- biber
- Patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen bir bitki (Capsicum annuum)
- biber
- Patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen ve çeşitli türleri bulunan bir bitki