beweisen

listen to the pronunciation of beweisen
ألمانية - التركية
(Gramer) beweist bewies hat bewiesen ispat etmek, ortaya koymak
{bı'vayzın} kanıtlamak, ispat etmek
kanıtlamak, ispatlamak; göstermek, ortaya koymak
v. bı'vayzın kanıtlamak, ispat etmek
ispatlak
ispatla
sağlamasını yapmak
isbat
ispatlamak
kanıtlamak

Bize hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilsin. - Du musst uns nichts beweisen.

Hiçbir şeyi kanıtlamak zorunda değilim. - Ich muss überhaupt nichts beweisen.

ispat etmek
tanıtlamak
الإنجليزية - التركية

تعريف beweisen في الإنجليزية التركية القاموس.

demonstrate
{f} gösteri yapmak
demonstrate
{f} ispat etmek
demonstrate
{f} kanıtlamak
demonstrate
{f} göstermek

Mary'nin kirpilerin üstündeki kitabı onun bu hayvanlara sevgisini göstermektedir. - Mary's book on hedgehogs demonstrates her love for these animals.

Bir sonraki problemi tahtada göstermek ister misin? - Would you demonstrate the next problem at the board?

demonstrate
{f} göstererek tanıtmak
demonstrate
{f} ispatlamak
demonstrate
açımlamak
demonstrate
gösteren
demonstrate
gösteri

Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar. - African Americans demonstrated for civil rights.

Afganistan'daki durum, Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışmamız gerektiğini gösteriyor. - The situation in Afghanistan demonstrates America's goals, and our need to work together.

demonstrate
nümayiş
demonstrate
açıklamak
demonstrate
kullanılışını göstermek
demonstrate
gösteri yapmak/düzenlemek
demonstrate
açıklayarak tanıtmak
demonstrate
ispat et

Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti. - The teacher demonstrated the idea with an experiment.

demonstrate
{f} kanıtlamak, ispat etmek: He has demonstrated his loyalty to the firm. Şirkete olan bağlılığını kanıtladı
demonstrate
(örneklerle) kanıtlamak
demonstrate
(fiil) göstermek, örnekle açıklamak, gösteri yapmak; ispat etmek, kanıtlamak, ispatlamak
demonstrate
göster,ispat et
ألمانية - الإنجليزية