Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
- I saw a figure approaching in the distance.
Yaklaşan sirenleri duyabiliyorduk.
- We could hear sirens approaching.
Eldeki göreve odaklanın.
- Focus on the task at hand.
Eldeki işe konsantre olalım.
- Let's concentrate on the job at hand.
Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.
- My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand.
Giriş sınavımız çok yakındı.
- Our entrance examination was near at hand.
Daima sözlüğünü el altında bulundur.
- Always have your dictionary close at hand.
Lütfen bu kitabı el altında tutun.
- Please keep this book at hand.
Tom Mary ile ilgili ne olduğu hakkında çok açık sözlü değildi.
- Tom wasn't very forthcoming about what happened with Mary.