Hayatta kalmak için, insanların yiyeceklerden ve içeceklerden oluşan beslenmeye ihtiyacı var.
- In order to stay alive, humans need alimentation, which consists of foods and beverages.
Lütfen stadyuma alkollü içecek getirmeyin.
- Please don't bring alcoholic beverages into the stadium.
Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.
- The local government outlawed the production of alcoholic beverages.
Şampanya alkollü bir içkidir.
- Champagne is an alcoholic beverage.
Bu su içmek için güvenli.
- This water is safe to drink.
Çok fazla içmek tehlikelidir.
- It is dangerous to drink too much.
O içtiğinde farklı bir kişi oluyor, bu yüzden onunla içki içmeyi sevmiyorum.
- He's a different person when he's drunk, so I don't like to drink with him.
Ben size bir içki ısmarlayabilir miyim?
- Can I buy you a drink?
Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.
- The local government outlawed the production of alcoholic beverages.
Ben sigara ve içki içmekten vazgeçtim.
- I quit smoking and drinking.
Bir yerde içki içmek için dışarı çıkmak ister misiniz?
- Would you like to go out to have a drink somewhere?
Tom Mary'den içilecek şeyler istedi.
- Tom asked Mary for something to drink.
Lütfen bana bir içecek verin.
- Give me a drink, please.
Sana bir içecek ısmarlayacağım.
- I'll buy you a drink.