beurkunden

listen to the pronunciation of beurkunden
ألمانية - التركية
belgelemek; tasdik etmek
v. bı'u: rkundın belgelemek
{bı'u: rkundın} belgelemek
الإنجليزية - التركية

تعريف beurkunden في الإنجليزية التركية القاموس.

record
kayıt

O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı. - He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.

Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas. - Please put a cassette in the VCR and press the record button.

record
{i} rapor
record
kayda almak
record
(Politika, Siyaset) kayıt tutmak
record
mazbata
record
(Tıp) rekord
record
(Ticaret) zabıt
record
teybe almak
record
tutanaklandırmak
record
kayıt yapmak
record
defter
record
dosya

Dosya bakanlığa gönderildi. - The record was sent to the ministry.

record
{f} kaydet

Yayını kasete kaydet. - Record the broadcast on tape.

Birkaç cümle kaydetti. - She recorded a few sentences.

record
recording angel insanın emellerini kaydeden melek
record
{f} banda almak
record
{i} sicil, defter
record
(fiil) kayda geçirmek, kaydetmek, çekmek, yazmak, not etmek
record
rekor düzeyde

İngiltere'de istihdam oranı rekor düzeyde. - The UK employment rate is at a record high.

record
def
ألمانية - الإنجليزية
to authenticate a document/item
to certificate something
record