Ben Dan'ı ziyaret ettim.
- Ich habe Dan besucht.
O beni neredeyse her gün ziyaret ediyor.
- Er besucht mich fast jeden Tag.
Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
- I don't like visiting big cities.
Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.
- I'd like to visit your country someday.
Tom'un bir ziyaret için uğramak isteyip istemediğini göreceğiz.
- I'll see if Tom wants to come over for a visit.