Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
- Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
Benim en iyi dostum bir kitaptır.
- My best friend is a book.
Bizim restoran en iyisidir.
- Our restaurant is the best.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
Sadece yapabileceğinin en iyisini yap.
- Just do the best you can.
Yapabileceğinin en iyisini yaptın.
- You've done the best you can do.
En çok bu kitabı seviyorum.
- I like this book best.
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
- She likes traveling best of all.
En fazla üç saat satın aldık.
- We've bought three hours at best.
En iyi biçimde sonuçlanmasını umuyoruz.
- We're hoping for the best.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job the best he could.
O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.
- He made the best of the opportunity.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to pass the examination.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to contact you?
You did not win because I was sloppy. You bested me, Uncle. I've never seen you fight like that before.”.
I did my best.