bestehen geblieben

listen to the pronunciation of bestehen geblieben
الإنجليزية - التركية

تعريف bestehen geblieben في الإنجليزية التركية القاموس.

remained
kaldı

Partinin sonunda, sadece iki misafir kaldı. - At the end of the party, only two guests remained.

Kemikler buzda donmuş olarak kaldı. - The bones remained frozen in the ice.

remained
geriye kalan

Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı. - The wood was kindled, the flames arose, and a mouldering heap of ashes was soon all that remained of Mrs Askew and her fellow martyrs.

endured
sürmüş
endured
kaldırmış
endured
katlanmış
endured
dayanmış
endured
çekmiş
remained
geri kaldı
ألمانية - الإنجليزية
remained in existence
persisted
remained
endured
continued to exist
lasted