Tom hayaletlerin var olduğuna inanmıyor.
- Tom doesn't believe that ghosts exist.
Hayaletlerin var olduğunu kanıtlamak zordur.
- It is difficult to prove that ghosts exist.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
Eğer alkol olmasa, hiç birimiz yaşamayız.
- If it wasn't for alcohol, none of us would exist.
Apotik veya “gece yarısı” bölgesi 1.000 metrenin altındaki derinliklerde bulunur. Güneş ışığı bu derinliklere nüfuz etmez ve bölge karanlıkta kalır.
- The aphotic, or “midnight,” zone exists in depths below 1,000 meters. Sunlight does not penetrate to these depths and the zone is bathed in darkness.
Cennet ve cehennem, insanın kalbinde bulunur.
- Heaven and hell exist in the hearts of man.
Bu dünyada erkekler zengin olmak için değil, mutlu olmak için var olurlar.
- Men do not exist in this world to become rich, but to become happy.
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
- I'm sick of this hand-to-mouth existence.
İngilizce Q, W ve X harfleri bulunmaktadır.
- The letters q, w and x exist in English.
This organization cannot exist without you.
- Diese Organisation kann ohne euch nicht bestehen.
This organization cannot exist without you.
- Diese Organisation kann ohne Sie nicht bestehen.