Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
- The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
- In my opinion, German is the best language in the world.
Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I'll do my best on the test.
Bizim restoran en iyisidir.
- Our restaurant is the best.
Tom'un yapabileceğinin en iyisi bu mu?
- Is this the best Tom can do?
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
- Is that the best you could do?
En çok bu kitabı seviyorum.
- I like this book best.
Bestecilerden hangisini en çok seviyorsun?
- Which of the composers do you like best?
En fazla üç saat satın aldık.
- We've bought three hours at best.
En iyi biçimde sonuçlanmasını umuyoruz.
- We're hoping for the best.
O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.
- He made the best of the opportunity.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job the best he could.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to contact you?
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to get in touch with you?
You did not win because I was sloppy. You bested me, Uncle. I've never seen you fight like that before.”.
I did my best.