bestechen

listen to the pronunciation of bestechen
ألمانية - التركية
{bı'ştehın} rüşvet vermek
v. bı'ştehın rüşvet vermek
para yedirmek
الإنجليزية - التركية

تعريف bestechen في الإنجليزية التركية القاموس.

bribe
rüşvet vermek

Tom rüşvet vermekle suçlandı. - Tom has been accused of bribery.

bribe
{f} rüşvet ver

Bana rüşvet vermeye çalıştığına inanamıyorum. - I can't believe you're trying to bribe me.

Bana rüşvet vermeye mi kalkışıyorsun? - Are you attempting to bribe me?

bribe
rüşvet

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu. - The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.

Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir. - Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.

to bribe
rüşvet vermeye
to corrupt
bozmak için
bribe
briberyrüşvetçilik
bribe
{f} para yedirmek
bribe
(isim) rüşvet
bribe
rüşvet teklif etmek veya vermek
bribe
{f} ayartmak