beschuldigung

listen to the pronunciation of beschuldigung
ألمانية - التركية
en {bı'şuldigung} e suçlama
en. e. bı'şuldigung suçlama
[die] suçlama
itham
الإنجليزية - التركية

تعريف beschuldigung في الإنجليزية التركية القاموس.

accusation
suçlama

Başkan Clinton suçlamayı reddetti. - President Clinton denied the accusation.

Tom suçlamayı reddetti. - Tom denied the accusation.

accusation
itham
charge
{i} suçlama

Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum. - I deny all those charges.

Cumhuriyetçi liderler suçlamayı reddetti. - Republican leaders denied the charge.

charge
şarj

Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım. - I have to charge the battery of my car.

Cep telefonumu şarj etmeliyim. - I need to charge my cellphone.

charge
{f} sorumlu tutmak
accusation
itham etme
charge
doyurmak
charge
kondurmak
charge
iş vermek
charge
memuriyet
charge
vergin
charge
saldırı

Tom saldırı ve darp ile suçlandı. - Tom has been charged with assault and battery.

Tom şu anda ağırlaştırılmış saldırı suçuyla yüz yüze. - Tom currently faces charges of aggravated assault.

charge
{i} görev

Tom resmi olarak görevlendirilmedi. - Tom hasn't been officially charged.

Tom hâlâ resmî olarak görevde. - Tom is still officially in charge.

charge
(Askeri) Tank hücumu
charge
dolmak
charge
{i} iddia
charge
{f} uyarmak
charge
fiyat talep etmek
ألمانية - الإنجليزية
incrimination
libel
imputation
plaint
accusation
charge