besagen

listen to the pronunciation of besagen
ألمانية - التركية
anlamına gelmek, demeye gelmek¡
demeye gelmek
الإنجليزية - التركية

تعريف besagen في الإنجليزية التركية القاموس.

show
{i} sergi

Firmamızın sergi salonu bayanlar tarafından çok beğenildi. - Our company's showroom was a hit with the ladies.

Sergi salonumuz genç bayanlarca çok sevildi. - Our showroom made a hit with young ladies.

show
{i} revü
show
{i} sonuç

Tom'un biyopsi sonuçlarına göre, tümör kanserlidir. - The results of Tom's biopsy show that the tumor is cancerous.

Tom'un güç antrenmanı sonuçları göstermeye başladı. - Tom's strength training began to show results.

show
{i} şov

O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam. - He puts on a show of being impartial and unbiased, but I think he's just a guy with no opinion of his own.

Bu televizyon şovu şimdi tutuluyor. - This TV show is catching on now.

show
{i} girişim
show
{i} fırsat

Ne yapabileceğini göstermen için bu büyük bir fırsat. - This is a big opportunity for you to show what you can do.

Bunun yeteneklerini göstermek için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüyor musunuz? - Don't you think this is a good opportunity to show off your talents?

show
{i}

Bana işin inceliklerini gösterdi. - He showed me the ropes.

İşe geri dönmeden önce sıcak bir duş istiyorum. - I want a hot shower before I go back to work.

show
azamet
show
tv program

En sevdiğim TV programı iptal edildi. - My favorite TV show's been canceled.

Hangi TV programı en çok seversiniz? - Which TV show do you like the most?

show
delalet etmek
show
görünüş
show
{f} belli etmek
show
içeriye götürmek
show
{f} kendini göstermek
show
göz önüne koymak
show
{f} öğretmek
show
{f} belirtmek
show
{f} açıklamak delâlet etmek
show
eski veya shew göstermek