hukuki.
Tom başkasına güvenmek istemedi.
- Tom didn't want to rely on anyone else.
Koum'un ailesi Ukrayna'dan Amerika Birleşik Devletlerine göç ettikten sonra yemek fişlerine güvenmek zorundaydı.
- Koum's family had to rely on food stamps after emigrating from Ukraine to the United States.
Kararlaştırılmış gün çok yakın.
- The appointed day is close at hand.
Belirlenmiş sürenin on dakika gerisindesin.
- You are ten minutes behind the appointed time.