He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.
- O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.
The badly burnt pilot was still in the cockpit.
- Berbat bir şekilde yanmış pilot hâlâ pilot kabinindeydi.
Tom was treated terribly.
- Tom'a berbat bir şekilde muamele edilmişti.
My puppy died, and I'm terribly upset.
- Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm.
My plans failed miserably.
- Planlarım berbat bir şekilde başarısız oldu.
The government's policies failed miserably.
- Hükümetin politikaları berbat bir şekilde başarısız oldu.