benzinci

listen to the pronunciation of benzinci
التركية - الإنجليزية
gas station
petrol station
service station
filling station
filling station, gas station
filling station, petrol station, service station
gas station attendant
benzin
gasoline

The cost of gasoline keeps on going up. - Benzinin maliyeti yükselmeye devam ediyor.

Gasoline is used for fuel. - Benzin yakıt için kullanılır.

benzin
petrol

The price of a litre of petrol has been increased by 12 rupees. - Bir litre benzinin fiyatı 12 rupiye yükseltildi.

Shortly after the fire started, the petrol station exploded. - Yangın başladıktan kısa bir süre sonra benzin istasyonu patladı.

benzin
gas

He contrived a new engine that does not use gas. - O, benzin kullanmayan yeni bir motor icat etti.

I usually gas up the car at this service station. - Ben, genellikle bu servis istasyonunda arabaya benzin alırım.

benzin
{i} fuel

Gasoline is more flammable than fuel oil. - Benzin, fuel oil'den daha yanıcıdır.

Gasoline is used for fuel. - Benzin yakıt için kullanılır.

benzin
gasolin
benzin
(Otomotiv) petroleum
benzin
(Jeoloji) benzene
benzin
(Otomotiv) volatility
benzin
cleaner's naphtha
benzin
gasolene
benzin
benzine
benzin
petrol, gas, gasoline
benzin
benzoline
benzin
{i} juice
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف benzinci في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

benzin
{i} fuel, petrol, solvent used in industry
التركية - التركية
Akaryakıt satılan yer veya akaryakıt satan kimse
benzin
Bir tür organik yağ çözücü
benzin
Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı yaklaşık 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu bulunan bir sıvı
benzin
Benzen
الإنجليزية - التركية

تعريف benzinci في الإنجليزية التركية القاموس.

benzin
(Tıp) (e) Benzin (yağ, kauçuk, reçina vs. eritmek için kullanılan bir sıvı)
benzinci
المفضلات