We need to remember to put some gasoline in the car.
- Arabaya biraz benzin koymayı unutmamalıyız.
Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking.
- Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.
The price of a litre of petrol has been increased by 12 rupees.
- Bir litre benzinin fiyatı 12 rupiye yükseltildi.
Our car ran out of petrol after ten minutes.
- On dakika sonra arabamın benzini bitti.
He puts aside some gas.
- O bir kenara biraz benzin koydu.
My car burns a lot of gas.
- Arabam çok benzin yakar.
Gasoline is more flammable than fuel oil.
- Benzin, fuel oil'den daha yanıcıdır.
Tom looked down at the fuel gauge.
- Tom benzin göstergesine baktı.