All the members of the club agreed with me.
- Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar.
Would you like to dance with me?
- Benimle dans etmek ister misin?
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
I can only speak for myself.
- Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
My dog is almost half the size of yours.
- Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
Thomas thinks he's the center of the world. He's very egocentric.
- Thomas kendisini dünyanın merkezi zannediyor. O, çok ben merkezci.
Tom is young, rich, spoiled and egocentric.
- Tom, genç, zengin, şımarık ve benmerkezcidir.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
She had a mole on her face.
- Onun yüzünde bir ben var.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.