This voucher entitles you to a free drink on the house.
I bought this book for myself, not for my wife.
- Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
My dog is almost half the size of yours.
- Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
An egoist is someone who thinks only about himself, and not about me.
- Bir egoist, beni değil de sadece kendisini düşünen birisidir.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
Where do all these moles come from?
- Tüm bu benler nereden geliyor?
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.