partiye bendi de götürün.
I bought this book for myself, not for my wife.
- Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
Thomas thinks he's the center of the world. He's very egocentric.
- Thomas kendisini dünyanın merkezi zannediyor. O, çok ben merkezci.
Tom is young, rich, spoiled and egocentric.
- Tom, genç, zengin, şımarık ve benmerkezcidir.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
Where do all these moles come from?
- Tüm bu benler nereden geliyor?
For God's sake, get me out of here!
- Allah aşkına beni buradan çıkarın.
Don't get me wrong, Tom.
- Beni yanlış anlama, Tom.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.