belonging to the past; historical (see note below)

listen to the pronunciation of belonging to the past; historical (see note below)
الإنجليزية - التركية

تعريف belonging to the past; historical (see note below) في الإنجليزية التركية القاموس.

historic
{s} tarihsel

Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum. - He has a great storehouse of knowledge about historical details but I seriously doubt that's of any use in life.

Zengin bir tarihsel mirasımız var. - We have a rich historical heritage.

historic
(olay/yer) tarihi
historic
{s} tarihe geçmiş
historic
{s} önemli

O film önemli tarihsel olayların son derece yanlış bir tasviriydi. - That film was an extremely inaccurate portrayal of key historical events.

Birçok önemli tarihsel olaylar M.Ö 7000 yıllarında gerçekleşti. - Many important historical events took place 7000 years B.C.

historic
{s} tarihi

Gözde tarihi kişin kim? - Who's your favorite historical person?

Aktörler tarihi kostümlerle ortaya çıktılar. - The actors appeared in historical costumes.

historic
tarihi an
historic
historic moment dönüm noktası
historic
historic method tarihsel yöntem
historic
historic character tarihi şahsiyet
historic
{s} evrimsel
الإنجليزية - الإنجليزية
historic
belonging to the past; historical (see note below)
المفضلات