belonging to her

listen to the pronunciation of belonging to her
الإنجليزية - التركية

تعريف belonging to her في الإنجليزية التركية القاموس.

her
ona

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank lent her 500 dollars.

Muhabir: Ona bir kedi yavrusu aldınız mı? - Reporter: Did you buy her a kitten?

her
kendine

O, sırrı kendine sakladı. - She kept the secret to herself.

O kendi kendine mırıldanıyor. - She is muttering to herself.

her
onu

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - She promised to meet her at the coffee shop.

Aşk onu rüyalarında görmektir. - Love is seeing her in your dreams.

her
dişil onun
her
onun

Onun görünümünü çekici bulurum. - I find her appearance attractive.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - She promised to meet her at the coffee shop.

her
{z} dişil onu; ona; ondan; onun: He loves her. Onu seviyor. He looked at her. Ona baktı. They hated her. Ondan nefret ettiler. It pleased
her
kendisi

Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum. - I think that girl cut her hair to give herself a new look.

Kendisini ateşle ısıttı. - She warmed herself by the fire.

her
ondan

Bu eski madeni paraları ondan aldım. - I got these old coins from her.

O ondan daha akıllıdır. - He's smarter than her.

her
dişil onu
her
(dişil) onu
her
o
belonging to us
bize ait
الإنجليزية - الإنجليزية
her

This is her book.

belonging to it
colliery
belonging to them
{s} their
belonging to them
{s} theirs
belonging to you
{i} yrs
belonging to her

    الواصلة

    be·long·ing to her

    التركية النطق

    bîlôngîng tı hır

    النطق

    /bəˈlôɴɢəɴɢ tə hər/ /bɪˈlɔːŋɪŋ tə hɜr/
المفضلات