Mary göbek dansında çok iyidir.
- Mary is very good at belly dancing.
Mary göbek deliğini deldirmek istiyor.
- Mary wants to get her belly button pierced.
Midesi dolu olan bir insan kimsenin aç olduğunu düşünmez.
- A man with a full belly thinks no one is hungry.
Gözlerin midenden daha büyük olmamalı.
- You shouldn't have your eyes bigger than your belly.
Tom hamile karısının karnına elini koydu.
- Tom put his hand on his pregnant wife's belly.
Bir insanın karnı doyar ama gözü doymaz.
- The eye is bigger than the belly.
Onun şişkin pazısı var.
- He has bulging biceps.
Onun cepleri cevizlerle şişkindi.
- Her pockets were bulging with walnuts.
Onun cepleri cevizlerle şişkindi.
- Her pockets were bulging with walnuts.
Onun şişkin pazısı var.
- He has bulging biceps.
Did it change into the cry of the wind, plaintive at first, angrily shrill as it freshened, rising to a tearing whistle, sinking to a musical trickle of air from the leech of the bellying sail?.