belki, belki

listen to the pronunciation of belki, belki
التركية - الإنجليزية
perhaps, maybe
belki
maybe

Maybe we can make a deal. - Belki de bir anlaşma yapabiliriz.

When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something. - Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.

belki
perhaps

Perhaps it will rain in the afternoon. - Belki öğleden sonra yağmur yağacak.

Hunger is perhaps the strongest of all human drives. - Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.

belki
perchance
belki
i dare say
belki de
it's possible that
belki de
maybe

In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog. - Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.

Maybe Tom didn't see us. - Belki de Tom bizi anlamadı.

belki de
may well be
belki de hiç
seldom
belki de hiç
if ever
belki
peradventure
belki
mayhap
belki
possibly

I cannot possibly help you. - Ben belki size yardımcı olamam.

Can you possibly help me? - Belki bana yardımcı olabilirsiniz?

belki
contingently
belki
perhaps, maybe
belki başka zaman
Maybe next time
belki de
probably

She probably didn't have sex with him. - Belki de onunla seks yapmadı.

I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow. - Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.

belki de
it's possible that ..., maybe
belki de
it may even be that
belki nevrozu
(Pisikoloji, Ruhbilim) perhaps neurosis
garip belki ama
strangely enough
التركية - التركية

تعريف belki, belki في التركية التركية القاموس.

BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Umulur, ihtimal, olabilir
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Hattâ
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal: "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz."- Z. O. Saba
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal