belirleyiciler

listen to the pronunciation of belirleyiciler
التركية - الإنجليزية
determines
third-person singular of determine
belirle
{f} determined

The lawyer determined his course of action. - Avukat eylemin rotasını belirledi.

The price of the carpet is determined by three factors. - Halı fiyatı üç etken tarafından belirlenir.

belirle
(Bilgisayar) specs
belirle
(Bilgisayar) set

You should respect the rules your parents set for you. - Ebeveynlerinin senin için belirlediği kurallara uymalısın.

They set the time and place of the wedding. - Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler.

belirle
(Bilgisayar) identify

Can you identify which coat is yours? - Hangi ceketin seninki olduğunu belirleyebilir misin?

Planets are easy to identify because they don't twinkle like stars do. - Gezegenleri belirlemek kolay, çünkü yıldızlar gibi parıldamazlar.

belirle
{f} determining

What was the determining factor in this case? - Bu durumda belirleyici faktör neydi?

belirle
stake out
belirle
determine

I'd like to determine the value of this painting. - Bu tablonun değerini belirlemek isterim.

They determined the date for the trip. - Seyahat için tarihi belirlediler.

belirle
appointing
serum tümör belirleyiciler
(Tıp) serum tumor markers
belirleyiciler
المفضلات