belgeleme

listen to the pronunciation of belgeleme
التركية - الإنجليزية
authentification
(Hukuk) certification
authentication
documentation
documenting
documentation; certification
belgeleme dizgesi
(Bilgisayar,Teknik) documentation system
belgeleme denetimi
(Askeri) inspection of certification
belgeleme hatası
(Bilgisayar,Teknik) documentation error
belgeleme işaret sistemi
(Ticaret) certification mark system
belgeleme kitabı
(Bilgisayar,Teknik) documentation book
belgelemek
(Kanun) evidence
belgelemek
(Kanun) provide evidence
belgele
{f} documented

There's no documented proof. - Belgelenmiş bir kanıt yok.

belgele
authenticate
belgelemek
document

I had no alternative but to document the war crimes. - Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.

belgele
documenting
belgele
document

President Lincoln wrote all five of these documents. - Başkan Lincoln bu belgelerin tüm beşini yazdı.

Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room. - Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.

belgelemek
to document

I had no alternative but to document the war crimes. - Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.

belgelemek
certificate
belgelemek
authenticate; be a record of
belgelemek
be a record of
belgelemek
{f} authenticate
bilgisayar destekli yük belgeleme sistemi (hava)
(Askeri) computer-aided load manifesting system
klinik belgeleme
(Tıp) clinical documentation
sertifikasyon ve akreditasyon (belgeleme ve tanıtma)
(Askeri) certification and accreditation
teknik belgeleme
(Askeri) technical documentation
teyit, doğrulama ve belgeleme
(Askeri) verification, validation, and certification
التركية - التركية
Belgelemek işi, tevsik
tevsik
belgelemek
Bir olgunun doğru olduğunu belge ile göstermek, ortaya çıkarmak, tevsik etmek
belgeleme
المفضلات