beknown

listen to the pronunciation of beknown
الإنجليزية - التركية

تعريف beknown في الإنجليزية التركية القاموس.

known
bilinen

Futbol, dünyada en çok bilinen spordur. - Football is the most known sport in the world.

Uranus'un kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, onbir bilinen halkası vardır. - Uranus has eleven known rings, which contain dark, boulder-sized particles.

known
{s} tanınan

Sony tüm dünyada tanınan bir markadır. - Sony is a brand known around the world.

Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir. - A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.

known
sayılı
known
muayyen
known
tanınmak

O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır. - She is well known in both India and China.

O sadece Hindistan'da değil aynı zamanda Çin'de de iyi tanınmaktadır. - She is not only well known in India, but is also well known in China.

known
ünlü

San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür. - San Francisco is known for its fog and its hills among other things.

known
{f} bil

Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir. - His name is known to everyone in this town.

Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir. - Mr Hashimoto is known to everyone.

not beknown
beknown değil
known
tanınmış

O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir. - A very well known wine is produced in that region.

Brezilya edebiyatındaki en tanınmış kitaplardan biri. - It's one of the best known books in Brazilian literature.

known
{s} belli
known
f., bak. know. s. bilinen. i
الإنجليزية - الإنجليزية
known