Now that I've lost my virginity, I feel much more confident.
- Şimdi bekaretimi kaybettim, kendimi çok daha güvende hissediyorum.
I would rather die than relinquish my virginity before marriage.
- Evlilik öncesi bekâretimden feragat etmektense ölmeyi tercih ederim.
Tom respected Mary's chastity.
- Tom Mary'nin bekaretine saygı gösterdi.
Her chastity belt set off the metal detector at the airport.
- Onun bekaret kemeri havaalanındaki metal detektörünü harekete geçirdi.