bekaret

listen to the pronunciation of bekaret
التركية - الإنجليزية
virginity, maidenhood, chastity
virginity, being a virgin
virginity

He took her virginity when she was just nineteen. - O sadece on dokuz yaşındayken onun bekaretini aldı.

Now that I've lost my virginity, I feel much more confident. - Şimdi bekaretimi kaybettim, kendimi çok daha güvende hissediyorum.

maidenhood
freshness; purity
state of being a virgin
chastity

Tom respected Mary's chastity. - Tom Mary'nin bekaretine saygı gösterdi.

Her chastity belt set off the metal detector at the airport. - Onun bekaret kemeri havaalanındaki metal detektörünü harekete geçirdi.

maidenhead
bekaret kemeri
Chastity belt
bekâret kemeri
chastity belt
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف bekaret في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

bekaret testi
Virginity test
bekaret
المفضلات