الإنجليزية - التركية
تعريف being on duty; keeping order; conveying orders في الإنجليزية التركية القاموس.
- orderly
- yazıcı
- orderly
- uysal
- orderly
- yumuşakbaşlı
- orderly
- jüyeli
- orderly
- düzgün
Otobüs durağında,insanlar düzgün bir şekilde sırada beklediler.Filhakika otobüs durur durmaz sıra bozuldu.
-At the bus stop, people waited in orderly lines, but as soon as the bus pulled up, the line broke up.
- orderly
- emir eri
- orderly
- düzenli
- orderly
- {s} kurallı
- orderly
- {s} derli toplu
- orderly
- {s} tertipli
- orderly
- emir çavuşu
- orderly
- {s} sistemli
- orderly
- hademe/asker
- orderly
- (Askeri) POSTA, EMİR ERİ: Daha çok haber ve emirleri taşıyan veya mutat günlük işleri yapmak suretiyle bir subaya yardım eden er
- orderly
- düzenlilik
- orderly
- (isim) emir eri
- orderly
- {i} hastane hademesi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف being on duty; keeping order; conveying orders في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- orderly
being on duty; keeping order; conveying orders
الواصلة
be·ing on duty; keep·ing order; conveying ordersالنطق
Resimler
المفضلات