being in the state of neutral equilibrium

listen to the pronunciation of being in the state of neutral equilibrium
الإنجليزية - التركية

تعريف being in the state of neutral equilibrium في الإنجليزية التركية القاموس.

indifferent
kayıtsız

Polis konuya kayıtsızdı. - The police were indifferent to the matter.

Politikaya kayıtsız görünüyor. - He seems to be indifferent to politics.

indifferent
ilgisiz

Bir çok insan siyasete ilgisizdir. - Too many people are indifferent to politics.

Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz. - According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.

indifferent
{s} aldırışsız
indifferent
{s} ilgisiz; aldırmaz, umursamayan
indifferent
meraksız
indifferent
sıradan
indifferent
nemelazımcı
indifferent
(Tıp) indiferant
indifferent
adamsendeci
indifferent
nötr
indifferent
vasat
indifferent
şöyle böyle
indifferent
orta
indifferent
(Tıp) 1.Belli bir yöne eğilim göstermeyen, yansız, tarafsız
indifferent
(sıfat) kayıtsız, ilgisiz, aldırışsız, şöyle böyle, vasat, berbat, kötü, farksız, lakayt, önemsiz, hissiz
indifferent
(Tekstil) atıl ( hareketsiz, işlemiyen, eylemsiz )
indifferent
(Tıp) Hissiz, duygusuz, kayıtsız
indifferent
Iâkayt
الإنجليزية - الإنجليزية
indifferent
being in the state of neutral equilibrium

    الواصلة

    be·ing in the state of neu·tral e·qui·lib·ri·um

    التركية النطق

    biîng în dhi steyt ıv nutrıl ikwılîbriım

    النطق

    /ˈbēəɴɢ ən ᴛʜē ˈstāt əv ˈno͞otrəl ˌēkwəˈləbrēəm/ /ˈbiːɪŋ ɪn ðiː ˈsteɪt əv ˈnuːtrəl ˌiːkwəˈlɪbriːəm/
المفضلات