being an illegal immigrant; residing in a country illegally

listen to the pronunciation of being an illegal immigrant; residing in a country illegally
الإنجليزية - التركية

تعريف being an illegal immigrant; residing in a country illegally في الإنجليزية التركية القاموس.

illegal
{s} kaçak

Tom kaçak bir yabancı. - Tom is an illegal alien.

Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır. - Illegal logging has decreased considerably.

illegal
{s} illegal
illegal
yasadışı

Tabancaların yasadışı yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz? - Do you think that handguns should be made illegal?

Çelik tuzakları yasadışıdır. - Steel traps are illegal.

illegal
{s} usulsüz
illegal
{s} kanunsuz
illegal
(Kanun) haksız
illegal
(Bilgisayar) kullanışsız
illegal
kanunen yasak
illegal
(Ticaret) yasal olmayan

Yasal olmayan bir şey yapmadık. - We didn't do anything illegal.

Bu yasal olmayan bir işlemdir. - This is an illegal procedure.

illegal
(Kanun,Ticaret) gayrimeşru
illegal
hukuka aykırı
illegal
(Bilgisayar) kullanımsız
illegal
kanuna aykırı

Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler. - They fined him 5,000 yen for illegal parking.

illegal
geçersiz
illegal
{s} yolsuz
illegal
{s} gayri meşru
الإنجليزية - الإنجليزية
illegal
being an illegal immigrant; residing in a country illegally

    الواصلة

    be·ing an il·le·gal immigrant; re·sid·ing in a coun·try il·le·gal·ly

    النطق

المفضلات