beichten

listen to the pronunciation of beichten
ألمانية - التركية
günah çıkarmak¡
v. 'bayhtın günah çıkarmak
{'bayhtın} günah çıkarmak
günah çıkarmak
الإنجليزية - التركية

تعريف beichten في الإنجليزية التركية القاموس.

confess
itiraf etmek

Tom polise itiraf etmekten başka bir seçeneği olmadığını hissetti. - Tom felt he had no other choice than to confess to police.

O, itiraf etmek için zorlandı. - She was forced to confess.

confess
{f} günah çıkarmak
confess
{f} söylemek

Yalan söylemek zorunda kaldığını itiraf etti. - He confessed he had to lie.

confess
{f} günah çıkartmak
confess
{f} kabullenmek
confess
itiraf et

Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti. - Tom confessed to murdering Mary.

İtiraf etmeyi başardı. - He did not fail to confess.

to confess
itiraf etmek
confess
günah çıkar/itiraf et
confess
teslim ederek
confess
şiir belli etmek
confess
doğrulamak teslim etmek
ألمانية - الإنجليزية
to confess
shriving
confess

Confession is good for the soul. - Beichten tut der Seele gut.

In the past, people went to church for confession. Nowadays they write on Facebook. - Früher gingen die Leute zum Beichten in die Kirche. Heute schreiben sie auf Facebook.

shrifts
to shrive
beichten gehen
to go to confession
(jdm.) etwas beichten
to confess something (to somebody)