Çay ağacı yağı akneyi tedavi etmek için kullanılabilen doğal bir çözümdür.
- Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne.
Akupunktur genellikle ağrıyı tedavi etmek için kullanılır.
- Acupuncture is often used to treat pain.
İnsanlara böyle davranmak doğru değil.
- It's not right to treat people like this.
Ona böyle davranmak adil değil.
- It doesn't seem very fair to treat him like this.
Lütfen önümüzdeki hafta sana akşam yemeği ısmarlamama izin verir misin?
- Would you please allow me to treat you to dinner next week?
Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.
O, her birimize bir dondurma ikram etti.
- She treated each of us to an ice cream.
Tom kendine büyük bir tabak dondurma ikram etti.
- Tom treated himself to a large dish of ice cream.
Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.
I refuse to be treated like a slave by you.
- Ich lasse mich von dir nicht wie einen Sklaven behandeln.
There is an urgent need for a more effective method of treating this disease.
- Eine effektivere Methode, diese Krankheit zu behandeln, wird dringend benötigt.