Şirketimizin adına bir konuşma yaptı.
- He made a speech on behalf of our company.
Başkan yardımcısı törene başkan adına katıldı.
- The vice-president attended the ceremony on behalf of the president.
Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Onun adına toplantıya katıldım.
- I attended the meeting on her behalf.
Bay Simon tarafından arıyorum sizi.
- I'm calling you on behalf of Mr. Simon.
... So on behalf of myself, on behalf of our visionary founder, ...
... And on behalf of Google, let me extend our warmest welcome ...