before, located at the front of

listen to the pronunciation of before, located at the front of
الإنجليزية - التركية

تعريف before, located at the front of في الإنجليزية التركية القاموس.

in front of
karşısında

Öğretmen ödevimi sınıfın karşısında okumamı istedi. - The teacher asked me to read my paper in front of the class.

Tom genelde tüm gün bilgisayarının karşısında oturur. - Tom often sits in front of his computer all day.

in front of
in önünde
in front of
önü

Evimin önünde bir postahane var. - There is a post office in front of my house.

Araba, binanın önüne park edildi. - The car is parked in front of the building.

in front of
önüne

Tom insanların onun evinin önüne park etmelerini sevmiyor. - Tom doesn't like it when people park in front of his house.

Tom etmemesi gerektiğini bilmesine rağmen, arabasını yangın musluğunun önüne parketti. - Tom parked his car in front of a fire hydrant even though he knew he shouldn't.

in front of
karşılaştırmak
in front of
-in önünde
in front of
önünde: in front of the building binanın önünde
الإنجليزية - الإنجليزية
in front of
before, located at the front of
المفضلات