Tom'un böylesine büyük bir izleyicinin önünde konuşma hakkında hiç endişesi yoktu.
- Tom had no qualms at all about speaking in front of such a large audience.
Tom yalan söylemekten hiçbir vicdan azabı çekmiyordu.
- Tom had no qualms about lying.
O, öyle yaparken hiç vicdan azabı çekmedi.
- He had no qualms in doing so.
Sizin vicdanınız yok.
- You have no scruples.