She was scared at the sight of the dead body.
- O, ölü bedeni görünce korktu.
The body and the mind of man are so closely bound together that whatever affects one affects the other.
- İnsanın beden ve aklı birbirine öylesine bağlıdır ki birini etkileyen diğerini de etkiler.
The spirit is willing, but the flesh is weak.
- Ruh isteklidir fakat beden güçsüzdür.
Our body was formed out of four elements: earth, fire, water, and air.
- Bizim bedenimiz dört elementten oluşur: toprak, ateş, su ve hava.
The spirit is willing, but the flesh is weak.
- Ruh isteklidir fakat beden güçsüzdür.
He has a heavy frame.
- Onun ağır bir bedeni var.