Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Neden bu işe başvurmuyorsun?
- Why not apply for that job?
O pozisyon için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for that position.
Bir vize için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for a visa.
Her yıl binlerce kişi siyasi sığınma için başvuruyor.
- Thousands of people apply for political asylum each year.
Sen yaşına bakılmaksızın bir fiziksel uygunluk testi için başvuruda bulunabilirsin.
- You can apply for a physical fitness test regardless of your age.
He wants to apply for Jobseeker's Allowance.
- Er will Arbeitslosengeld beantragen.
May I apply for asylum?
- Darf ich Asyl beantragen?