Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar.
- Some wild cats live under my neighbor's house.
Köpeğimi bahçemizdeki ağacın altında uzanırken buldum.
- I found my dog lying under the tree in our yard.
Bir ağacın altına oturdular.
- They sat under a tree.
Şu ağacın altındaki genç kadın üzgün görünüyor.
- The young woman under that tree looks sad.
Masanın altından bir kedi çıktı.
- A cat appeared from under the desk.
Masanın altından bir kedi çıktı.
- A cat came out from under the desk.
Bazı kitaplarla, ben daha fazla okudukça, ben onları daha az anlıyorum.
- With some books, the more I read them, the less I understand them.
Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
- He hid his toys under the bed.
Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş.
- These games are listed under the adult category.
Kraliyet mücevherleri kilit ve anahtara bağlı tutulur.
- The royal jewels are kept under lock and key.
O,oyucaklarını yatağın altına sakladı.
- He hid his toys under the bed.
Ben bir ağacın altına sığınmak zorunda kaldım.
- I had to take shelter under a tree.
Tom sigarayı bırakmasına yardımcı olmak için hipnoterapi uyguladı.
- Tom underwent hypnotherapy to help him give up smoking.
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
- Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
Sanırım astlarıma öğüt dağıtmak zorunda olduğum yaşa ulaştım.
- I guess I've reached the age where I have to dispense advice to my underlings.
Sen sadece bir astsın. Yerini bil!
- You're just an underling. Know your place!
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
- According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
Görevi anlıyor musun?
- Do you understand the mission?
O zaman, benim evim inşaat halindeydi.
- At that time, my house was under construction.
Keşke biz onu ziyaret ettiğimizde kule inşaat halinde olmasaydı.
- I wish the tower hadn't been under construction when we visited it.
O otuzdan aşağı olamaz.
- He can't be under thirty.
Benim Çincem mükemmel olmaktan uzak, ama aşağı yukarı onun söylediği her şeyi anlayabiliyorum.
- My chinese is far from perfect, but I can roughly understand everything he is saying.
İnsan ırkının en büyük eksikliği üstel işlevi anlamak için bizim yetersizliğimizdir.
- The greatest shortcoming of the human race is our inability to understand the exponential function.
O oldukça eksik bir beyan.
- That's quite an understatement.
Uyuşturucu etkisi altında bilincini kaybetti.
- He lost consciousness under the influence of the anesthetic.
İçkinin etkisi altında araba sürme.
- Don't drive under the influence of drink.
Onun emrinde çalışmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
- I would rather starve than work under him.
He served in World War II under General Omar Bradley.
Where's the subway station?
- Where's the underground station?
I live within spitting distance of the subway station.
- I live within spitting distance of the underground station.
... The same time, gasoline prices have doubled under the president, electric rates are up, ...
... is all about conditions under which not knowing how to read ...