Suçun iğrençliğinden habersizdi.
- He was unaware of the enormity of the offense.
Tom olanlardan habersiz.
- Tom is unaware of what has happened.
Hatasının farkında değil gibi görünüyor.
- He seems to be unaware of his mistake.
O, durumun farkında değildi.
- He was unaware of the situation.