Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
- My father told me not to read a book in my bed.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Tom'a daha önce bunu yapmak zorunda olduğu söylenmişti.
- Tom has already been told he has to do that.
Tom'a ne yapması söylenmişse onu yapıyor.
- Tom is only doing what he was told to do.
... I TOLD YOU, IT WAS A ONE-TIME DEAL. ...
... that Hugo told you about earlier. ...